KUREYŞAN OCAĞI WEBSİTESİNE HOŞ GELDİNİZ
MENÜ  
  Ana Sayfa
  ZİYARETÇİ DEFTERİ
  İNANÇ ÖNDERLERİMİZDEN YAZILAR
  CEM VAKFI 2008/2009 HİZMET İÇİ
  SİNEMİLLİ OCAĞI
  KUREYŞAN OCAĞI
  SAKLI SAYFALAR
  DUYURULAR
  BABA MANSUR OCAĞI
  DERVİŞ CEMAL OCAĞI
  ALEVİ BEKTAŞİ DERGAHLARI
  RESİMLER
  LINKLER
  FORUMLAR
  TOP LİSTE
  UYDU VE HARİTA SATFASI
  HAFTALIK CEM MUHABBETİ
  HABERLER
  ON İKİ İMAMLAR
  DEDE VE BABALARIN OCAKLARI
  DEDELER VE BABALAR
  DEYİŞLER,DUAZ-I İMAMLAR,MERSİYELER
  GAZETE YAZILARI
  SEYYİD MUHAMMED OCAĞI
  İMAM ZEYNEL ABİDİN OCAĞI
  EMİROĞULLARI OCAPI
  BATTAL GAZİ OCAĞI
  HÜSEYİN ABDAL OCAĞI
  MUNZUR BABA OCAĞI
  AĞU İÇEN OCAĞI
  SAYAÇ
  ESMAÜL HÜSNA
  KERBELA OLAYI
  DERSİM OLAYI
  SİVAS OLAYI
  DERSİM BİLMECELERİ
  DERSİM ATASÖZLERİ
  DERSİME GELİRSENİZ!...
  SİZDEN GELENLER
  MUNZUR
  DÜZGÜN BABA ZİYARETGAHI
  ALEVİLİK HAKKINDA ANKETLER
  GEMLİK CEM GAZETESİ
  İLETİŞİM
  CEM'DE 12 HİZMET
  ALEVİLİKTE CEM
  HIZIR ORUCU
  12 OCAKLAR / AŞİRETLER
  İLGİNÇ BİLGİLER
  BİR BÜTÜN OLARAK HZ.ALİ
  ALEVİ İNANÇ GERÇEKLİĞİ VE NAMAZ
  MUSAHİPLİK (Yol Kardeşliği)
  SEMAH NEDİR
  DEDELİK NEDİR?
  CEM
  ŞİİLİK
  BEKTAŞİLİK
  ALEVİLİK İSLAMİYET İÇİNDE BİR MEZHEPMİDİR?
  MUHARREM ORUCU
  DÖRT KAPI KIRK MAKAM
  SEYİT RIZA
  DÜZGÜN BABA EFSANESİ
  MUNZUR BABA EFSANESİ
  GELİN PINARI EFSANESİ
  ÇEMİZGEZEK
  HOZAT
  MAZGİRT
  NAZİMİYE
  OVACIK
  PERTEK.
  ABDAL MUSA SULTAN
  PİR GAZETESİ
  DÜŞKÜNLÜK NEDİR?
  ALEVİLİKTE İKRAR VERME
  EHLİBEYT KİMLERDİR?
  ALEVİLER NEDEN TAVŞAN YEMEZLER?
  GADİRİ HUM MESELESİ
  DERVİŞ CEMAL SULTAN
  HZ ALİ'NİN DİVANINDAKİ SÖZLERDEN BAZILARI
  KERAMET
  CEM EVİ
  TASAVVUF BATINİ İSLAM
  CAFERİLİK
  BALIM SULTAN
  VELİ SIFATLI PİR
  ALEVİ BEKTAŞİ FIKRALARI
  CUMA SOHBETLERİ
  HACI BEKTAŞ-İ VELİ
  CEM ÇEŞİTLERİ
  MÜRŞİT-PİR-REHBER İLİŞKİSİ
  BİR CEM TÖRENİNİN AŞAMALARI
  CEM EVLERİNDE YAPILAN ON İKİ HİZMET
  CEM EVİNDEKİ YERLERİN ANLAMLARI
  KOÇGİRİ OLAYI
  ZAKİR MESUT AYDIN'IN KATILACAĞI PROĞRAMLAR
  ABDAL MUSA'YI ANMA TÖRENLERİ
  OYUNLAR
  YOL VE SÜREKLER
  KERBELA
  PİLEMORİ-PÜLÜMÜR KÖYLERİ
  HADİS VE SÜNNET
  SULTAN NEVRUZU BAYRAMI
  İSLAMİYET VE ALEVİLİK
  ALEVİLİĞİN TARİHİ
  PEYGAMBERLER
  PİR NASIL OLMALIDIR
  TALİP NASIL OLMALIDIR
  KERBELA ŞEHİTLERİ
  Büklü Dede Dergahı
SİTE İLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİNİZİ zakir_mesut@hotmail.com ADRESİNE BİLDİRİNİZ...
Bugün 2 ziyaretçikişi burdaydı!
HADİS VE SÜNNET

Dostlarım,

Kardeşlerim,

Canlarım…

 

Kaldırın başlarınızı

Suçlular gibi, yüzümüz yerde

Özümüz darda durup dururuz.

Kaldırın başlarınızı yukarı

Bize göz verildi, gözleyin diye!

Dil verildi söyleyin diye!

El, gövdede kaşınan yeri bilir.

Dert bizde, derman ellerimizdedir.

Ararsan bulursun, verirsen alırsın.

İnanmazsan gelir görürsün…

Hacı Bektaş Veli

HADİS VE SÜNNET

 

Hadis kelimesinin sözlükte ki anlamı “söz, haber”dir.

Sünnet ise “izlenen yol, alışılmış yol, adet” manasındadır. Diğer bir deyimle de Peygamber efendimizin söylediği sözlere “hadis,” davranış biçimlerine ve hareket tarzlarına da “sünnet” denir.

Sünnet kelime olarak “tarz, metod, yol, tavır” manalarına da gelir. Sünnet kelimesi toplulukların devam edegelen davranışları manasında da kullanılır.

Yüce kitabımız Kur’an da buyurur ki:

“Artık onlar öncekilerinin sünnetinden başkasını mı bekliyorlar? Allah’ın sünnetinde kesinlikle bir değişiklik bulamazsın. Allah’ın sünnetinde dönüşümde bulamazsın (Fatr suresi, ayet 43) ve devam eder;

Daha önceden gelip geçenler hakkında Allah’ın sünnetidir. Allah’ın sünnetinde kesin olarak bir değişiklik bulamazsın.” (Ahzab suresi, ayet 62)

Yüce kitabımız Allah’ın yasalarında değişikliliğin olmadığı bildirilirken geliniz binlerce “hadis” ve “sünnet”lere hep birlikte bir göz atalım:

Peygamber efendimiz yaşadığı yıllarda, “Benden Kur’an dışında hiçbir şey yazmayın. Kim benden Kur’an dışında bir şey yazmışsa imha etsin.” (Sahihi Müslim, Kitab-ı Zühd)

Emeviler ve Abbasiler döneminde bazı hadis bilginlerine göre iki milyon hadis yazıldı. En doğru olarak kabul edilen Buhari’nin kitabının altı yüz bin hadis arasından, Müslim’in üç yüz bin hadis arasından, Ebu Davut’un beş yüz bin, İbni Hambel’in yedi yüz bin hadis arasından seçildiği söylenir. Oysa gerçek hadis Yaşar Nuri Öztürk’e göre elliyi geçmemektedir.

 

Ben şundan duydum, bundan duydum şeklindeki uydurmalar gün geldi din olarak karşımıza çıktı.

İstiklal marşımızın büyük şairi Mehmet Akif Ersoy işte buna isyan ediyor:

 

Nebiye atf ile binlerce herze uydurdun.

Yıktın da dini mübini yeni bir din kurdun

 

Kur’an: “Kimin sözü Allah’tan daha doğru olabilir?” (Nisa suresi, ayet 87)

diye sorarken neden bu kadar hadis çıkarıldı?

·     Dini bozmak ve dejenere etmek için,

·     Siyasi ayrılıklardan dolayı,

·     Dini eksik zannedip, kendilerince dini kurtarmak için,

·     Zorlama altında uydurulanlar,

·      Maddi çıkar sağlamak için,

·     Arap gelenek ve göreneklerini dinselleştirmek için.

İşte bu amaçlarla bu kadar uydurmalar hadis diye karşımıza çıkarıldı. Oysa gerçek hadis sayısı 50’yi geçmemektedir. İmam Azam’a göre de 17’dir.

“Hadis diye ortaya sürülen bu sözlerin büyük kısmı uydurulmuş söz yığınlarıdır.” (Yaşar Nuri Öztürk, “Tasavufun Ruhu Ve Tarikatlar” s. 71, Yeni Boyut)

Bu hadislerden örneklerle bahsedelim:

Kur’an: “Dinde zorlama yoktur.” (Bakara suresi, ayet 256)

Hadis: “Dinini değiştireni öldürün.” (Buhari 12/1883)

Kur’an: “Gerçekten Allah kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışında kalanı ise dilediği kişi için bağışlar.” (Nisa suresi, ayet 48)

Hadis: “Cehennemde en şiddetli azaba uğratılacak kişiler ressamlardır.” (Buhari- tevasir, 89)

İşte bu uydurmalar yüzünden buna inanmış bazı saf insanlar cem evine geldiklerinde secde etmediklerini görüyoruz.

Sebep nedir?

- Cem evinde resim var, resim de günah olduğundan secde etmeyiz.

- Günah olduğu nerede yazıyor?

- Kur’an da değil, hadislerde yazıyor.

Hadislere devam ediyoruz:

“Cehennemde en şiddetli cezaya satranç oynayanlar çarptırılacaktır.” (Büyük günahlar, Hafız Zehebi, sf.96-97)

Kur’an: “De ki; Allah’ın kulları için çıkardığı süsü ve temiz rızıkları kim haram etmiş?” (Araf suresi, ayet 32)

Hadis: “Altın ve ipek ümmetimin kadınlarına helal, erkeklerine ise haramdır.” (Müslim, 2/16)

Hadis: “Musiki dinleyen bir kişiye cennette ruhanileri dinleme izni verilmez” (Kurtibi 14/53)

“Şarkı, kalpte nifak bitirir.” (Ebu Davut)

“Ümmetimden bir topluluk bulunacak saf ve yünlü ipeği ve çalgı aletlerini helal edinecekler” (Sahihi Buhari)

“Allah şarkıyı, alışverişini, parasını, öğretmeyi ve dinlemeyi haram kılmıştır. (Muhammed Gazali, Nebevi Sünnet, S. 111)

“Kim resim yaparsa, Allah onu kıyamet günü yaptığı resim sebebiyle, resimindekilere ruh üfleyinceye kadar azap eder. Hiçbir zaman resimdekilere ruh üfleyemez” (Buhari, Tabir 45)

 “Köpek ve resim bulunan evlere melekler giremez.” (Tırmızi, 4. Cilt, No: 2955) Uydurmacıların sanata düşmanlığının en yoğun olduğu konulardan biriside resimdir, sanattır. Oysa Kuran: “Ona dilediği şekilde kaleler, heykeller, havuzlar gibi çanaklardan, yerinden kalkmayan kazanlardan yaparlardı.” (Sebe suresi, ayet 13)

Yukarıdaki Hadis’e göre evde köpek beslemenin meleklerin girmemesine sebep olacaksa sormazlar mı: “Azrail’de bir melektir, eğer evde köpek besler veya eve resim asarsam, Azrail’de evime girmeyeceğine göre evde iken ölmemem garanti olur mu?” Kuran’da hiçbir yasak yokken inananlara müsiki, heykel ve resim gibi Allah’ın kulları için yarattığı güzelliklerden mahrum bırakmak asıl günah değil midir?

“Ey iman edenler, Allah’ın sizin için helal kıldığı güzel şeyleri haram kılmayın ve haddi aşmayın. Allah haddi aşanları sevmez” (Maide suresi, ayet 87)

Kadınlar ile ilgili Hadisler’e gelince: “Kadınlar arasında iyi kadın yüz tane karga arasında alaca bir karga gibidir.” (Sahihi Buhari)

“Doksan dokuz kadından biri cennette, diğerleri ise cehennemdedir.” (Sahihi Buhari)

“Kadınların dinleri ve akılları eksiktir.” (Sahihi Buhari)

“Namazı bozan şeyler kara köpek, eşek, domuz ve kadındır” (Sahihi Müslüm)

“Uğursuzluk üç şeyde vardır: kadında, evde ve atta” (Ebu Davut, C.4, No: 3922)

“Takma saç takan, taktıran, kaşları incelten, kaşlarını incelttiren, dövme yapan ve dövme yaptıran lanetlenmiştir” (Ebu Davut, Tereccul 5)

Kadın sekiz sıfatlıdır:

·   Giyim kuşam hevesinden maymun.

·   Fakir düşmeye razı olmadığından köpek.

·   Kocasına ve diğer insanlara kibrinden yılan.

·   Gece gündüz koğuculuk yaptığından akrep.

·   Evde eşya sattığından fare.

·   Erkeklere hile kurduğundan tilki.

·   Kocasına itaat ettiğinden dolayı koyundur” (İmam Gazali, İhyayı Ulumuddin)

 

Oysa Kur’an: “Mümin erkekler ile mümin kadınlar birbirlerinin dostlarıdır.” (Tevbe Suresi, Ayet 71)

İslam ülkelerinde geri kalmışlığın adresi işte bu uydurmalarda aramak lazımdır. Bu uydurmaların yüzündendir ki matbaa 200 küsur yıl sonra ülkemize girebilmiştir. Sanatta, bilimde ve çağdaşlıkta  geri kalmış ve kadın ikinci plana itilmiştir.

Şimdi biraz daha ileri giderek bir örnek daha vererek (daha yüzlercesini verebiliriz) konumu kapatmak istiyorum:

“Bir gün Ebu Yusuf, (Hanefi mezhebinin 3 kurucusundan biridir) “Peygamberimiz kabağı severdi,” der. Bu sözün söylendiği yerde bir kişi; “Ben kabak sevmiyorum,” der. Ebu Yusuf “Peygamberin sünneti olan bir şeyi sevmeyen peygambere karşı gelmiş olur, peygambere karşı gelen de Allah’a karşı gelmiş olur,” der. “Allah’a karşı gelmenin bedeli de kellesinin kesilmesinin gerektiğini söyler. Kabak sevmem diyen kişi tövbe ederek kellesini zor kurtarır”. (Ahmet Ziyaeddin Gümüşhanevi, Ehli Sünnet İtikatı, S. 80)

Şimdi ey fetvacılar! türbelerde kurban kesmeyin, ağaçlara çaput bağlamayın, türbelerde yemek yedirmeyin, ibadette saz çalmayın,çünkü, o şeytan icadıdır diye fetva verenler! Önce kendi özünüze dönün ve din adına uydurduklarınızı temizleyin ve sonra da şunlar yanlıştır bunlar da doğrudur diye fetva verin.

Arap örf ve adetlerini, din ile ilgisi olmayan fiilleri dinsellikten kurtarın. Analarımızı, kadınlarımızı, kardeşlerimizi aşağılanmaktan kurtarın. Saçmalıkların adına din demeyin.

Yüce kitabımız Kur’an: Bile bile gerçekle yalanı karıştırmayın,” (Bakara Suresi, Ayet 42) der.

Çünkü yüce yaratanımız: “….Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez” (Bakara Suresi, Ayet 185) diye buyurmaktadır. Öyleyse geliniz dinimize uydurmalar sokarak zorlaştırmayalım. Binlerce hadis uydurarak, dinle ilişiği olmayan fiillere sünnet diyerek, kin kusan “İlmihal”ler çıkarak insanları bölmeyelim, ayrım yapmayalım, ülkemizin ayrılıklara tahammülü yoktur. İnananlara Allah doğru yolu göstermiştir; o da Allah’ın ipi olan yüce kitabımızdır.

Bakın ne diyor: “Sizin dininiz size, benim dinim bana” (Kafirun Suresi, Ayet 6) diye buyurmaktadır.

Din bir vicdan meselesidir. Bırakın inanan inandığı gibi yaşasın, ödülünü ve cezasını da dinin sahibi olan yüce Tanrı versin. Bizlere düşen de böylesi uydurmalarla insanlara zulmetmemektir.

Yüceler yücesi yüce Allah’tan niyazımız; bütün kullarını dosdoğru olan yolunu görmeyi, bilmeyi ve gerçeğe ermeyi nasip eylesin…

Gerçeğin demine Hû... diyor ve asıl konumuz olan Alevilikte ibadet, konusuna gelmek istiyorum.

 

ELİNE BELİNE DİLİNE SAHİP OL...  
  SEVGİLİ CANLAR '' KUREYŞAN OCAĞI '' DEDELERİ VE TALİPLERİ SİTENİZE SAHİP ÇIKIN...  
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol