Cem, Alevilerin topluca düzenledikleri ibadet töreninin adıdır. Cem kelime manasıyla "toplanmak" ve "birlik" anlamına gelmektedir.
Alevi inancına göre Cem’in tarihçesi Hz. Muhammed’in yaşadığı dönemdir. Ve ilk Cem’e Hz. Muhammed mürşitlik etmiştir. Buna "Kırklar Cemi" de deniliyor.
Cem töreninin bir değil, birden çok özelliği bu töreni klasik diyebileceğimiz tapınma törenlerinden farklılaştırır. Her şeyden önce Cem, Cem’e gelenlerin birbirilerinden "razı" olmaları, rızalık almaları gerekiyor. Yani kırgınlık, küskünlük Cem’e başlanmadan önce mutlaka çözüme kavuşturulur ve ondan sonra Cem başlar. Cem sadece insanın yaratıcı güce karşı günahlarının, hatalarının af olunması ve tövbe etmesi değildir. Bununla beraber aynı zamanda insanın içinde yaşadığı topluma karşı sorumluluğunu yerine getirip getirmediğinin sorgulamasıdır. Eğer bir kişi herhangi bir suç işlemişse ve bu suç Cem’de bulunan cemaat tarafından tespit edilmişse o kişi Cem’i yöneten "Dede" tarafından "dara" çekilir. Buna "Darı Mansur" da denilir. Suçun derecesine göre toplumun onaylamasıyla ceza verilir. Bu arada belirtmekte fayda var. Bir kişi ne kadar ağır suç işlemişse işlesin, o kişi asla ölümle cezalandırılmaz. Suçu ne kadar ağır olursa olsun bir kişiye verilecek en ağır ceza onu cemaatten dışlamaktır. Bu da Alevi inancının adalet anlayışını gösterir.
Cem’de kadın erkek beraberce ibadet ederler. Dedenin duasıyla Cem başlar. Cem’de hizmetleri gören "On iki" hizmet sahibi vardır. Cem’deki duaların içeriği genellikle Ehlibeyt’e bağlılık On İki İmamlar, Hak, Muhammed, Ali sevgisine dayanır. Deyişlerde Alevi tarihini şekillendiren olayların geçtiği şiirler okunur. Bu deyişler eşliğinde kadınlı erkekli Semah dönülür. Cem’e katılanlar halka şeklinde otururlar. Ve yine Cem’e katılanlar lokmalarını beraberlerinde getirirler. Bu lokmalar ortaklaşa paylaşılır. Cem’lerdeki bazı adetler yöreden yöreye değişse de öz aynıdır.
|